Robotik cerrahinin kullanıldığı alanlar oldukça geniştir. Kalp cerrahisi, obezite cerrahasi, genel cerrahi, üroloji… ”Hangi Ameliyatlar Robotla Yapılabilir?” sorusunun oldukça uzun bir cevabı vardır. Çünkü daha önce açık olarak yapılan operasyonların büyük bir kısmı robotik cerrahi merkezi olan hastanelerde yapılabilmektedir. Uygulanan ameliyatların başarı oranları yüksektir, hastaların hastanede yatış süresi azdır, iyileşme süresi daha kısadır bu sebeplerden dolayı da insanlar bu alana yönelmektedir. Ameliyat olmak ihtimali olan insanlar da doğal olarak bu sistemle hangi ameliyatları olacağını merak ediyor.
Bu sorunun ilk cevabı, üroloji alanında yapılan ameliyatlar olmaktadır. Üroloji bölümü Da Vinci robotik cerrahinin en yaygın olarak kullanıldığı branştır.
Bu sebepten dolayı da bu soruya verilebilecek ilk yanıt, üroloji olmaktadır. Da Vinci robotik cerrahi sistemi ürolojik ameliyatlarda oldukça yaygın bir şekilde kullanılır. Prostat ameliyatları sistemin oldukça yaygın bir şekilde kullanıldığı branşlardan birisidir. Prostat kanserinin tedavisi için robotik cerrahi sistemi cerrahların en çok başvurduğu yöntemlerdendir.
Mesane kanserinde de robotik sistem uygulanır.
Da vinci robotik cerrahi sistemi ile yapılan prostat kanseri operasyonlarında sinirler ve damarlar diğer tekniklere göre çok daha iyi muhafaza edilir. Ereksiyonu sağlayan sinilerin zarar görme riski minimuma düşürülür. Robotik cerrahi sistemi ile karın üzerine robotun kollarının girebileceği kadar delikler açılır. Ameliyat da bu deliklerden uygulanır. Robotun kollarının birinde kamera bulunur ve bu kamera üç boyutlu, yüksük çözünürlüklü ve on kat büyütülmüş görüntüyü ekrana göndermektedir. Ürolojik operasyonlar oldukça hassastır. Yüksek kalitedeki ve on kat büyütülmüş görüntü ile cerrah çok daha iyi bir müdahale yapabilmekte, sinir ve damarlara zarar gelmesini önlemektedir. Aletin kolları 540 derece dönebilmektedir bu da mükemmel dikişler atabilmeyi sağlar.
Da Vinci robotik cerrahi sitemi ile ürolojik ameliyat yapılan hastalar normal yaşatantılarına çok daha erken dönebilirler. Kanser hastaları bu şekilde tedaviye erken başlamaktadır. Kesiler küçük olduğundan ve yıpranma en aza indirildiğinden hastalar daha az acı duyar. Enfeksiyon riski de robotik cerrahi sisteminde oldukça minimum seviyededir. Kan kaybı azalır ve ek kana duyulan ihtiyaç çok çok az olur. Hastalar erken ayağa kalktıkları için günlük hayatlarına da çabucak dönebilirler. Robotik cerrahi sisteminde uygulanan aletler ergonomiktir ve cerrah elinin erişemeyeceği bölgelere oldukça kolay bir şekilde ulaşabilmektedirler. Bu şekilde tümör mevcutsa bu tümörler çok daha iyi bir şekilde temizlenmektedir.
Robotik cerrahi genel cerrahi bölümünde de oldukça yaygın bir şekilde kullanılır. Kolon ve rektum hastalıklarında Da Vinci robotik cerrahi sistemi uygulanır.
İleri derecede obezite hastalarında ve daha önce ameliyat olmuş kişilerde robotik cerrahinin büyük avantajları vardır.
Da Vinci cerrahi robotu laparoskopik cerrahide yaşanan güçlükleri oldukça azaltmaktadır. Robotun en önemli avantajı, üç boyutlu yüksek çözününürlükte görüntü sağlaması ve cerrahi aletlerin el hareketlerini uygulayabilecek şekilde dizayn edilmiş olmasıdır. Cerrah rahat bir şekilde oturarak işlemleri uygular. İleri derecede obezite hastalarında ve daha önce ameliyat geçirmiş hastalarda robotik cerrahinin büyük avantajları vardır. El titremesinin elektronik olarak ortadan kaldırıldığı bu teknikte daha sabit ve net görüntü sağlanabilir. Özellikle son aylarda geliştirilen tek delikten robotickcerrahi yöntemiyle obezite hastalarda da iz bırakmadan cerrahi yapmak mümkün olacaktır.
Robotik cerrahinin uygulandığı bir diğer alan ise jinekolojide rahim ve rahim ağzı kanserleridir.
Bu bölümlerde de robotik cerrahi sisteminden faydalanmak mümkünkündür. Miyom ameliyatları da sistemin kullanıldığı başka bir alandır.
Göğüs cerrahisinde de robotik cerrahi sistemi uygulanabilir.
Akciğer cerrahisinde de kullanılabilir.
Minimal invazif akciğer cerrahisinin avantajları:
Bu program ile:
2001 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri’nde FDA (Food and Drug Administration) İntuitive Surgical’ın Da Vinci Robot sistemlerinin kalp dışı toraks cerrahisinde kullanılabileceğini bildirmiştir. O tarihten itibaren dünyada yalnızca 3 merkezde akciğer kanseri ameliyatları robot ile yapılmaya başlanmıştır.
Robotun en önemli avantajı açık cerrahide uygulanabilen manevraları kapalı yöntemle yapabilmeye imkan vermesidir. Bir cerrahın robot konsolounda olduğu, diğer cerrahın hastanın yanında olduğu bu teknikte, küçük kesilerden açık cerrahi ile uygulanabilen ameliyatlar uygulanmaktadır. Robotun kamerasının 3 boyutlu olması cerraha diğer kapalı yöntmelerde sağlanması zor olan görüntü kolaylığını ve derinlik hissini vermektedir.
Kalp cerrahisinin daha az invazif yöntemlerle birleşmesi ve bu yöntemlerin kabul görmesi diğer cerrahi alanlara nazaran daha geç ve yavaş olmuştur. Bunda kalp cerrahlarının standart ve klasik yöntemleri ile kendilerini rahat hissetmeleri ve kalp cerrahisinin bu standart teknolojiyle oldukça başarılı olarak uygulanabilmesinde etkili olmuştur. Fakat 1990 senesinden itibaren perkütan yöntemlerdeki (stent,balon) gelişmeler ve meydana gelen rekabet uzmanları bu kusursuz neticeleri daha az invazif tekniklerle gerçekleştirme uğraşlarına yöneltmiştir.