Rahmin kendi dokusundan kaynaklanan ve rahmin dışına taşan iyi huylu kitleler olan miyomlar dünyada kadınların yaklaşık olarak % 25’inde görülebilmektedir. Bunun yanında miyom oluşan kadınların yaklaşık olarak % 75’i miyom oluştuğunun farkında bile değildir. Miyom oluşumunda genetik faktörlerin etkili olduğu bilinmekle beraber, miyomların rahim ve rahim ağzında görülebildiği ve normal dışı düz kas dokusu büyümeleri olduğu söylenebilmektedir. Miyomlar normal şartlarda her kadının kas tabakasında bulunan düz kas hücrelerinin aşırı boyutlarda büyümesi ile meydana gelmektedirler. Kadınlık hormonu olarak tanımlanan östrojen, özellikle de üreme çağlarında ve gebelik dönemlerinde miyomlardan büyümesine sebep olmaktadırlar. Hastalarda genelde bir tane değil, birden çok miyom bulunmaktadır.
Neden miyom oluşur?
Miyomların neden oluştuğu sorusunun tam olarak kesin bir yanıtı yoktur. Ancak kadınlık hormonu olarak adlandırılan östrojenin kadında miyom büyümesine yol açtığı bilinmektedir. Östrojen hormonu gebelikte arttığı için miyomlar da buna paralel olarak büyümektedir. Ancak menopoz döneminde östrojen hormonunun azalması dolayısıyla miyomlar küçülür. Miyomların genetik özellikleri takip ettiği bilindiğinden annesi, teyzesi, kız kardeşinde miyom olanların bu konuda risk arenasında bulunduğunu söylemek doğru olacaktır.
Hangi belirtiler miyom işaretidir?
Miyomların genel olarak pek bir belirti göstermediği bilinmektedir. Ancak miyomların ebatları, sayısı veya yerleştiği yere göre belirtiler farklılık gösterebilmektedir. Miyomların sayısı arttığında ve ebatları büyüdüğünde; kasıklarda, karında ağrı, basınç, cinsel ilişki esnasında ağrı, şiddetli kanamalı ve uzun süreli adet kanamaları ve aralarda gerçekleşen kanamalar miyom belirtisi olarak algılanmaktadır.
Hangi miyomlar, ne zaman alınmalıdır?
Miyomların alınıp alınmayacağına kadının şikayetleri ve doktorun teşhisine göre karar verilmektedir. Hiçbir şikayete sebep olmayan, zamanla büyümeyen miyomların alınmasına gerek görülmemekle beraber, doktor muayenesi ve kontrolleri yeterli görülmektedir. Ancak 5 santimetreden daha büyük olan, kadında ağrı ve şikayetlere yol açan miyomların cerrahi müdahale ile alınması gerekmektedir. Ayrıca miyomlar düşüğe sebep olabileceği, gebeliği engelleyebileceği durumlarda kesinlikle alınmalıdır.
Miyom ameliyatında kullanılan yöntemler
Miyom ameliyatlarında en sık tercih edilen yöntem göbek deliğinden girilerek yapılan laparoskopik ameliyattır. Bu yöntemde karın açılması gerekmediğinden hasta için daha konforludur. Ayrıca miyom alımında kesi yapılmadığından hasta kısa sürede rahatlıkla sosyal hayatına geri dönebilir. Miyom alımında yapılan açık ameliyata laparotomi adı verilmektedir. Kadın üreme çağında ise sadece miyomlar alınırken, ancak menopoz dönemindeki kadınlarda rahmin tümü alınabilmektedir. Miyomların hangi yöntemle alınacağına miyomların büyüklüğü ve sayısına göre karar verilmektedir. Miyomların rahim duvarının dışına doğru büyüdüğü durumlarda laparaskopik ameliyat uygun olacaktır. Bunun tersi olarak miyom veya miyomlar kadının rahim duvarının içine doğru gömülmüşse laparotomik ameliyat tercih edilmektedir.
Laparaskopik cerrahi nasıl yapılır?
Laparaskopik cerrahi yöntemi kapalı ameliyat olduğundan hastada her hangi bir yara, kesi oluşmaz ve hasta çok kısa sürede evine, sosyal hayatına, işine dönebilir. Bu yöntemde düşünülmesi gereken tek şey doktorun ve tüm katılan diğer uzmanların deneyimidir. Ayrıca kapalı müdahalede her hangi bir sorun yaşanırsa açık ameliyata dönülme ihtimalinin de söz konusu olduğu bilinmektedir.
Laparotomi yöntemi nasıl uygulanır?
Miyom sayısı fazla olduğunda ve miyomlar rahim duvarının içine gömüldüğünde laparotomi yöntemi tercih edilmektedir. Bu teknik açık ameliyat olduğundan hastanın karnında kesi oluşmakta ve bu kesiye dikiş atılması gerekmektedir. Dikiş işlemi zorluklar içerdiğinden alanında uzman ve deneyimli bir kadro tercih edilmelidir. Laparotomi sonrasında gebelik oluştuğunda kesilerin açılabilme riski vardır.