İdrar kaçırma, mesane kontrolünün olmaması durumunda gerçekleşen ve birçok kişinin utanç duyabildiği problemlerdendir. İdrar tutamama kimi zaman çok şiddetli durumlarda seyredebilir. Örneğin bireyin hapşurması sonucu idrarını tutamayıp kaçırabilir. Ancak herkes de bu kadar şiddetli görülmemektedir. İdrar tutamama her bireyde farklı seviyelerde görülebilmektedir.
İdrar kaçırma özellikle kadınlarda ilerleyen yaşa, çocuk doğurmaya ya da menopoza bağlı oluşan hormonal değişimlerin bir sonucu olduğu ile ilgisi yanlış bir kanıdır. İdrar kaçırmanın mevcut bir çok etkeni vardır ve tıbben tedavi gerektirmektedir.
İdrar tutamama hastalık değil bir hastalık belirtisidir. Bu belirtinin altında muhakkak bir başka neden yatmaktadır ve tedavi edilmesi gerekmektedir. İdrar kaçırmanın şiddeti ve belirtileri her insanda farklı süreçlerle gerçekleşebilir. Bazı kişilerde ufak miktarda idrar kaçırma görülürken bazı kişilerde de hastanın kıyafetlerini ıslatacak kadar şiddetli olabilmektedir. İdrar tutamanın birçok faktörü bulunmaktadır.
Stres tipi idrar tutama, en sık karşılaşılan idrar tutamama hastalıklarındandır. Bu hastalık genellikle kadınlarda görülmektedir. Gebelik, bebek doğurma ya da menopoza bağlı sebeplerden meydana gelebilecek stres durumlarından dolayı stres tipi idrar tutamama ile karşılaşılabilmektedir. Stres tipi idrar tutamama mesanedeki büzücü kasların zayıf düştüğü durumlarda meydana gelmektedir.
Sıkışma tipi idrar tutamama, aniden ve şiddetli bir şekilde idrar yapma hissinin meydana gelmesidir. Sıkışma tipine bağlı idrar tutamama da, idrar kontrol edilemeyen bir şekilde kaçırma ile neticelenir. Hastanın mesane kasları kasılır. Tuvalete gitmek için birkaç saniye ile otuz saniye arasında değişen bir süre vardır. Bu süre içerisinde tuvalete yetişilemezse hastanın üstünü ıslatma riski vardır. Sıkışma tipi idrar tutamama da hasta sık sık tuvalete çıkma ve idrar yapma ihtiyacı hissedebilir. Bu durum hastalığın en büyük belirtisidir. Bu durum hastanın gece uykusuna da olumsuz yönde etki eder. Hasta sık sık gece uykusunda uyanır ve tuvalete kalkma ihtiyacı hisseder. Hasta çok sık sıvı tüketmesi dahi bu hissiyatta olur. Bazı durumlarda hasta otururur vaziyetten ayağa kalkma aşamasında bile idrarını kaçırabilme riski ile karşı karşıyadır.
Gün içerisinde sık sık meydana gelen idrar sızınları taşma tipi idrar tutamama sorununa işaret etmektedir. Bu durumun sebebi idrar torbasının tam olarak boşaltılamamasından kaynaklanmaktadır. Bu tip hastalıkla karşı karşıya kalanlar idrar yapmaya çalıştıkları sırada sadece çok az miktarlarda idrar çıkışı yaparlar. Bu tip idrar tutamama durumu idrar torbası (mesane) zarar görmüş ya da üretrsı engellenmiş insanlarda daha çok görülür. Şeker hastalığına bağlı olarak meydana gelen sinir hasarları da taşma tipi idrar tutamama sorunlarına neden olabilir. Ameliyat sonrası kullanılan bazı ilaçlar da taşma tipi idrar tutamamaya yol açabilmektedirler. Bu gibi bir durumla karşılaşıldığında ameliyatı gerçekleştiren doktora durumun söylenmesi gerekmektedir.
Özellikle 60 yaş üstü insanlarda yavaşlayan fiziksel hareketlilik ve zihinsel bozulmaya bağlı olarak tuvalete zamanında yetişememe sorunu fonksiyonel idrar kaçırma tipini meydana getirebilir. Örneğin Alzheimer hastalığına sahip olan kişiler kendilerini tuvalete zamanında yetişecek şekilde ayarlayamayabilirler. Yine bir benzer örnek verilecek olursa, ağır ameliyat sonrası ayağa kalkmakta güçlük çeken ya da hareket kabiliyetlerini ciddi ölçüde kaybetmiş hastalar tuvalete zamanında yetişemedikleri için fonksiyonel tipi idrar kaçırma riski ile karşı karşıyadırlar.
Kişi, sıkışma tipi idrar tutamama, stres tipi idrar tutamama gibi birden fazla idrar kaçırma sorunu ile karşı karşıya kaldığında karma tipte idrar tutamama riski ile karşı karşıyadır. Bu durum kişinin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir.
İlaç tedavisi veya cerrahi yöntem
Özellikle tuvalete yetişemeyip idrarını kaçıran veya hapşırırma, öksürme gibi sıkışma tipine bağlı idrar kaçıran hastaların tedavisinde kullanılan yöntemdir. İdar kaçırma tedavisinde kullanılan ilaçların düzenli kullanılması önemli bir faktördür. Bu tedavi yöntemi uzun süreli tedavidir ve hastalar tedaviye uyum sağlamakta zorluk çekebilirler.
Son yıllarda yapılan araştırmalar hapşırırken, öksürürken idrar kaçırmanın esas nedeninin pelvis tabanındaki destek kas dokusunun yetersizliği olduğunu göstermiştir. Buna bağlı olarak da gerçekleştirilen ameliyatlarda mesanenin yukarı doğu çekilme yönteminden vazgeçilmiştir. Bunun yerine idrar torbasına hamak gibi destek sağlayan özel bir madde yerleştirilmiştir. Trans vaginal tape adı verilen bu uygulama son derece kolay ve acı vermeyen bir işlemdir. Hasta yapılan cerrahi müdahalenin ardından 1 gün içerisinde hastaneden çıkabilmektedir.